1 | abba düzeni | Bir deneylemede deneysel değişkenin sunuluşunda izlenen sıra düzeninin değişmez yanılgı kaynağı olmaktan çıkarılması için başvurulan ve bir uygulamada ilk değişkeni (a) önce sunarken bir başka uygulamada öteki değişkene (b) öncelik tanımayı öngören karşı dengeleyici sunuş düzeni, bk. karşıdengeleme, sıra düzeni. |
2 | abeceli döker | Yanlı kaynak ya da belgeleri abece sırasına göre dizinleyen dizelge. |
3 | açıkdavranış | Bir gözlem durumunda gözlenen kişinin söz, yazı ya da eylemlerle açıkça göz önüne serdiği davranış. |
4 | açıklama örnekçesi (TÖ Kalıbı) | İki değişken arasında gözlenmiş bir bağıntı, bir üçüncü etken karşısında sınanıp aldatıcı çıktığında, başvurulan sınama etkeninin bağımsız değişkeni önceleyen bir etken olması durumunda, yanıltıcı bir yargıya varmayı önleyerek durumu açıklayan çözümleme ya da geliştirme işlemi, bk. bağıntı çözümlemesi, geliştirme, önceleyen değişken. |
5 | açıklanmamış sapma | İki değişkene ilişkin gözlemlerin birlikte dağılımını veren bir serpilmede gözlem noktalarının en uygun doğru ya da eğri üzerindeki kuramsal karşılıklarına göre yaptıkları sapmaların toplamı ya da bağımlı değişkende bağımsız değişkene bağlanamayacak olan değişkenlik, bk. bağıntı çözümlemesi, en uygun çizgi. |
6 | açıklanmış sapma | İki değişkene ilişkin gözlemlerin birlikte dağılımını veren bir serpilmede gözlem noktalarının en uygun doğru ya da eğri üzerindeki kuramsal karşılıklarının ortalamadan gösterdikleri sapmaların toplamı ya da bağımlı değişkende bağımsız değişkene bağlanabilecek değişkenlik, bk. bağıntı çözümlemesi, en uygun çizgi. |
7 | açıklayıcı belgeler | Örnekolay incelemesinde kişisel yazışmalar, günceler, özgeçmişler ya da ilgili olayların sözlü aktarımından oluşan bilgi kaynakları. |
8 | açıktopluluk | Kent, bölge, alan, ulus ya da ülke kesitleri gibi örgütlenme ve toplumsal ilişkilerin kapsamı bakımından sınırlı olmayan araştırma evreni. |
9 | açıkuçlu görüşme | Tüm içerimleriyle önceden saptanıp soruya dönüştürülemeyen sorun ya da konuları araştırma amacıyla durum içinde belirecek noktaları açığa çıkarmak ve olduğu gibi yazıma geçirmek üzere ilgili Kişilerle yapılan özgür ya da yapılaşmamış görüşme. |
10 | açıkuçlu soru | Soru sorulan kişileri, yanıt seçenekleri sunmaksızın yanıtlarında özgür bırakan soru biçimi. |
11 | açılım | (a+b)2 gibi bir - topluterimin bileşenlerine ya da öğelerine ayrılması, bk. ikiterimli açılım, |
12 | açımlama | Bir bilimsel sürecin, tanıtlayıcı bilgilerden yola çıkarak ve olaylar arasında kurduğu nedensellik bağlarını gözlemle sınayıp geçerleyerek genellemelere ve yasalara varıp olayları nedenlere bağlama işlevi. |
13 | açınlayıcı araştırma | Olgular arasındaki örtük ilişkileri ortaya koyan ve gözlenen birlikte değişmelerin doğrultu ve ölçüsünü veren araştırma. |
14 | açınlayım | Varlığı bilinmeyen olgusal bir durumu ya da olgular arasındaki bir ilişkiyi açığa çıkararak bilgi konusuna dönüştürme. |
15 | adçekimi | Yalınç rastlantılı örneklemede, nicelenmiş evren birimleri dizelgesinden eşit kazanı ilkesine uygun örnek seçme yollarından biri. bk. kazanı. |
16 | adlandırma | Bir ölçme aracını, ölçüm konusunun içerik çözümlemesiyle niteleme ve ölçüm boyutuna, içerimlerine bakarak ad verme. |
17 | adlayıcı ölçek | Nesneleri özelliklerine göre belli adlar altında toplayan ya da ölçüm konusunu belli simgelerle adlandırılmış bölütlere ayırmakla yetinen ölçek. bk. bölütleme, ölçüm düzeyleri. |
18 | adsızlık | Bir gözlemde, bilgi istenen kişilerin duruma katılmasını kolaylaştırmak üzere başvurulan önlemlerden biri olarak, yanıtların kişi adı anılmaksızın değerlendirilme yolu. |
19 | ağırlık noktası | Bir araştırma ya da gözlem sürecinin temel bilgi konusu ya da bir gözlem dağılımının ortalama eğilimi. |
20 | ağırlıklarına | Bir ölçme aracını oluşturan sınar ya da ayrıçlara taşıdıkları ağırlığa göre değişik katsayı ya da sayılar verme. |
21 | ağırlıklı kesitaraştırma | Bir araştırma evreninin göreli olarak küçük bir kesimini oluşturmakla birlikte, araştırma amaçları bakımından özel bir önem taşıyan bir alt kesimine güdümlü olarak örnekte daha büyük bir yer veren kesit araştırma türü. |
22 | ağırlıklı ortalama | bk. tartılı ortalama. |
23 | ağırlıksız kesitaraştırma | Bir araştırma evreninin her alt kesimine toplam içindeki göreli payıyla orantılı bir yer veren kesitaraştırma. |
24 | akçalama | Bir izlence, çizenek ya da herhangi bir uygulamanın, gider ya da akçalı gereksinmelerinin karşılanması. |
25 | akış çizgesi | Bir oluşum, süreç ya da izlenceli bir işleyişin, yalın çizimsel anlatımını veren göstersel işlem. |
26 | aksaklık | Bir başarı ya da beceriyi engelleyici olumsuz özellik. |
27 | aksar ölçek | Birden çok boyutu birlikte ölçen ya da tutarlı yanıt kalıpları elde etmeye elverişli olmayan ölçek. |
28 | alan araştırması | Bir toplumsal konu ya da sorunun tek tek birimlerin gözlenmesiyle araştırılması. |
29 | alan bağlamı | Bir olay ya da durumun doğal olarak belirdiği bağlam ya da kendiliğinden gerçekleşen gözlem koşulu. |
30 | alan çalışması | Gözlem yordamlarına başvurularak alanda gerçekleştirilen bilgi derleme işlemi. |