9271 | öldürücü | Ölüm durumunun ortaya çıkması. Letal. |
9272 | öldürücü doz, LD | Zehirli madde, virüs vb. maddelerin belirlenmiş bir zaman içinde bir deney grubu içindeki hayvanların %100'ünü öldüren miktarı. Letal doz. |
9273 | öldürücü faktör | Gelişmeye etki yaparak ölü bireylerin meydana gelmesine sebep olan herhangi bir faktör. Letal faktör. |
9274 | öldürücü gen | Baskın, eksik baskın ya da çekinik olabilen, fenotipik etkisi taşıyıcıyı kesinlikle öldürecek kadar etkili olan gen. Letal gen. |
9275 | öldürücü hücreler | Antikor varlığında yabancı hücreleri öldüren ve fagositoz yapmayan hücreler. |
9276 | öldürücü mutasyon | Organizmanın doğumdan önce ölümüne sebep olan mutasyon. Letal mutasyon. |
9277 | ölü deniz serçesi | bk. küçük serçe |
9278 | ölü örtü | Dal, yaprak, tohum, kabuk gibi bitki artıklarının toprak yüzeyinde birikmesi ile oluşan organik tabaka. |
9279 | ölüm | Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayatî olayların son bulması. Mortalité. |
9280 | ölümsüzlük | Sınırsız bölünme yeteneğinde olan hücre, immortalité. |
9281 | ön | bk. anteriyör |
9282 | ön ayaklı kertenkele | Pullu sürüngenler (Squamata) takımının, iki yönlü kertenkelegiller (Amphisbaenidae) familyasından, Meksika'da yaşayan bir tür. |
9283 | ön bağırsak | (Yun. stoma: ağız hodaios: yol ile ilgili) 1. Embriyoda, ağzın içeri çökmesiyle meydana gelen beslenme kanalının ön ucu. 2. Bazı omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının ektoderm ile astarlanmış olan bölgesi. Stomodeum |
9284 | ön beyin | (Yun. pro: önce engkephalos: beyin) Omurgalı hayvanlarda embriyo gelişimi başlangıcında beynin ilk bölümü olup gelişme ilerledikçe içinde birinci ve ikinci beyin karıncıklarının yer aldığı, beyin yarım küreleri ile talamus ve hipotalamusu oluşturan yapı. |
9285 | ön kök | Omuriliğin kelebek biçimindeki boz maddesinin dorsal çıkıntıları. |
9286 | ön lop | Hipofiz bezinin ön bölgesi. Anteriyör lop. |
9287 | ön oda | Gözde, saydam tabaka ile göz merceği arasında kalan küçük oda. |
9288 | ön oluşum teorisi | Eşey hücresinde ergin bireyin minyatürünün bulunduğunun kabul edildiği eski bir teori. Preformasyon teorisi. |
9289 | öncü mRNA | Özellikle ökaryot hücrelerde, intronların çıkarılması ve diğer olaylardan önce, kaydı yapılmış olan ilk mRNA. |
9290 | önde oyuldular | (Yun. proteros: önde glyphein: oymak) Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) takımının, yılanlar (Ophidia) alt takımının, su yılanları (Colubriformia) bölümünden, üst çenenin önünde kalkık duran ve içi oyuk olan dişleri bulunan, ço |
9291 | önden solungaçlılar | (Yun. prosos: birinci brangchia: solungaç) Yumuşakçalar (Mollusca) dalının, karından ayaklılar (Gastropoda) sınıfından, solunum organları (ktenidyum) yüreğin önünde bulunan, kabuklu ya da kabuksuz olan, kabuklan kalker ya da keratin bir operkulum ile kapa |
9292 | önosit | (Yun. oinos: şarap kytos: boşluk) Böceklerde yağ dokusu ve trakeanın etrafında yığınlar teşkil eden ve deri değişimi devrelerine göre değişikliklere uğrayan büyük hücreler. |
9293 | önositoid | bk. önositoit |
9294 | önositoit | (Yun. oinos: şarap kytos: hücre eidos: şekil) Böceklerde, özellikle pul kanatlılarda (Lepidoptera) görülen, oldukça büyük, 19 um kadar çapında, çekirdekleri küçük, sitoplâzmalarında az sayıda granül bulunan bir tip hemosit. Önositoid. |
9295 | öplânkton | (Yun. eu: iyi plangktos: dolaşan) Kıyıdan uzakta, açık denizlerdeki planktonlar. |
9296 | öploidi | (Yun. eu: çok haploos: bir kez, bir kat eidos: şekil) Bir hücre ya da organizmada o türün temel kromozom sayısının tam katlan kadar kromozomu bulunma durumu. |
9297 | öploit kromozom | (Yun. eu: çok haploos: bir kat, bir kez eidos: şekil) Oluştuğu türün temel kromozom sayısının tam katları kadar kromozomu bulunan bir hücre ya da organizma. Diploit, triploit, tetraploit gibi. |
9298 | ördek balığı | Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, lapinagiller (Labridae) familyasından, 25-35 cm kadar uzunlukta, açık portakal renginde, Akdeniz ve Avrupa denizlerinin kıyılarında yaşayan bir tür. |
9299 | ördekgiller | Kuşlar (Aves) sınıfının, kazlar (Anseriformes) takımından, gagalarının kenarları düz, bacakları kısa, burunları iyi gelişmiş, büyük sürüler hâlinde deniz, ırmak ve göl kenarlarında yaşayan, iyi yüzen göçmen türlere sahip bir familya. Kılkuyruk (Anas acuta |
9300 | örifag | (Yun. eurys: geniş phagein: yemek) Besin olarak her şey yiyebilen organizmalar. |